Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası, kamu yararı için özel mülkiyetteki bir taşınmazın değerinin mahkeme tarafından belirlenerek devlet adına tescil edilmesini sağlayan hukuki bir süreçtir. Genellikle halk arasında “istimlak davası” olarak da anılan bu süreç, anlaşma yoluyla satın alma mümkün olmadığında devreye girer ve amacı, taşınmaz sahibine adil bir bedel ödenmesini garanti etmektir. Kamulaştırma sürecinde pek çok taşınmaz sahibi “Kamulaştırma bedeli ne zaman ödenir? Hangi bankaya yatar? Mirasçılara ödeme nasıl yapılır? Faiz alınır mı?” gibi sorular sormaktadır. Bu makalede, kullanıcı odaklı bir yaklaşımla bu soruların yanıtları ve kamulaştırma bedel tespiti davasının tüm ayrıntıları sade bir dille açıklanmaktadır.
[ez-toc]
Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davası Nedir?

Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca, idarenin (devlet veya ilgili kamu kurumunun) açtığı özel bir dava türüdür. Bu davanın temel amacı, kamulaştırılacak taşınmazın bedelini tespit etmek (değerini adil şekilde belirlemek) ve belirlenen bedelin ödenmesi koşuluyla taşınmazın tapusunun idare adına tesciline karar vermektir. Başka bir deyişle, idare taşınmaz maliki ile anlaşarak satın alamazsa, mahkeme süreciyle değer belirlenir ve mülkiyet devri sağlanır.
Bu dava, kamulaştırma işleminin hukuka uygun tamamlanabilmesi için zorunlu bir adımdır. İdare, kamu yararı kararı alıp taşınmazı belirledikten sonra, öncelikle malik ile uzlaşma yolu ile taşınmazı satın alma usulünü denemek zorundadır. İdare, uzlaşma görüşmeleri sırasında malike kendi belirlediği bedel üzerinden resmi bir teklif sunar. Malik bu teklifi kabul ederse uzlaşma sağlanır ve kamulaştırma bedeli ödenerek işlem idari yoldan tamamlanır. Uzlaşma sağlanamazsa (teklif kabul edilmez veya malik görüşmeye katılmazsa), idare taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili talebiyle dava açar. Dava sürecinde mahkeme, taşınmazın gerçek değerini tarafsız bilirkişi raporlarıyla belirler ve bu bedelin malike ödenmesine hükmeder. Karar gereği bedel tam olarak ödendiğinde, mahkeme taşınmazın tapu kaydının idare adına tesciline karar verir.
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında davalı konumunda taşınmazın maliki (mülk sahibi) bulunur. Bu davayı mülk sahibi açamaz; süreç tamamen kamulaştırmayı yapacak idare tarafından yürütülür. Dava sırasında, kamulaştırma işleminin bedeli ve tescili konusu incelenir, ancak kamulaştırma kararının kendisi (kamu yararı kararı) bu davada tartışma konusu yapılmaz. Malik, eğer kamulaştırma kararının hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa ayrı bir iptal davası yoluna gidebilir, ancak bedel tespiti ve tescil davasında esas konu sadece tazminat bedelinin adil şekilde belirlenmesi ve ödenmesidir.
Burada önemle belirtilmelidir ki, idarenin kamulaştırma sürecine başlamadan önce yeterli mali kaynağı ayırması zorunludur. Kanuna göre kamulaştırma bedeli kural olarak peşin ve nakden ödenmelidir. Sadece istisnai bazı hallerde (örneğin tarım reformu, büyük enerji ve sulama projeleri, yeni orman alanları gibi durumlar) taksitle ödeme yapılabilir; bu durumda taksit süresi en fazla 5 yıl olabilir ve taksitlere gecikme faizi eklenir. Ancak bu istisnalar dışında, vatandaşın mülkiyet hakkının korunması için kamulaştırma bedelinin tam olarak ve zamanında ödenmesi esastır.
Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Davası Nasıl Açılır ve Aşamaları Nelerdir?
Kamulaştırma davasının süreci, kanunda öngörülen hızlı yargılama usulüyle ilerler. İdare, uzlaşma girişimi sonuçsuz kaldığında, taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bir dilekçe ile başvurarak davayı açar. Dava dilekçesinde, alınmış kamu yararı kararı, taşınmazın tapu kayıt bilgileri, uzlaşma girişimlerinin yapıldığına dair tutanaklar gibi belgeler yer alır. Mahkeme, davanın açılmasıyla birlikte genellikle 30 gün içinde ilk duruşma gününü belirler ve dava dilekçesini taşınmaz malikine tebliğ eder.
İlk duruşmada hâkim, tarafları bir kez daha anlaşma (uzlaşma) önerisi ile yüz yüze getirir. Eğer bu aşamada taraflar bedel konusunda anlaşırsa, mahkeme protokol altına alınan bu bedeli kamulaştırma bedeli olarak hükme bağlar. İdareye bedeli ödemesi için genellikle 15 gün süre verilir. İdare, anlaşma sağlanan bu tutarı belirtilen süre içinde malike öder ve ödemenin yapıldığına ilişkin makbuz idare tarafından mahkemeye sunulduktan sonra taşınmazın idare adına tescil edilmesine karar verilir.
Eğer ilk duruşmada anlaşma sağlanamazsa mahkeme süreci hızla ilerletir. Hâkim, duruşmada derhal keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verir. Genellikle 10 gün içinde taşınmaz üzerinde keşif yapılması ve 30 gün sonrasına ikinci bir duruşma günü verilmesi söz konusudur. Mahkeme, konusunda uzman en az üç kişilik bilirkişi heyeti atayarak taşınmazın değerini tespit etmelerini ister. Bilirkişi heyeti, Kanun’un 11. maddesinde belirtilen kriterlere göre hazırlayacağı değer tespit raporunu yaklaşık 15 gün içinde mahkemeye sunar. Taraflar, bilirkişi raporunu inceleyip eğer itirazları varsa yazılı olarak mahkemeye bildirirler. Gerekirse hâkim ikinci bir bilirkişi heyeti atayabilir veya ek rapor isteyebilir.
Tüm deliller toplandıktan sonra mahkeme, taşınmaz için adil ve hakkaniyete uygun bir bedel belirleyerek kararını açıklar. Kararda, idarenin belirlenen bu bedeli hak sahibine ödemesi ve ödemenin gerçekleşmesiyle taşınmazın idare adına tapuya tescil edilmesi hükme bağlanır. Mahkeme kararı ile birlikte, idare bedeli ödemek üzere harekete geçer. Genel olarak kanun, bu tür davaların açılmasından itibaren yaklaşık 4 ay içinde sonuçlandırılmasını öngörmektedir. Süreç sonunda idare, mahkemenin tespit ettiği tutarı öder ve tapu tescili yapılır. Aşağıdaki tabloda dava aşamalarının özetini ve her aşamanın zamanlamasını görebilirsiniz:
Aşama | Zaman | İşlem/Sonuç |
---|---|---|
Uzlaşma Görüşmeleri | Kamulaştırma kararı sonrası, dava öncesi | İdare malikle pazarlık yapar; anlaşma olursa bedel ödenip süreç tamamlanır, anlaşma olmazsa dava açılır. |
Davanın Açılması | Uzlaşma sağlanamazsa, hemen akabinde | İdare, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bedel tespiti ve tescil talebiyle dava dilekçesi verir (kamu yararı kararı ve gerekli belgelerle birlikte). |
İlk Duruşma | Dava açıldıktan sonra ~30 gün içinde | Mahkeme tarafları uzlaşmaya davet eder. Anlaşma olursa bedel 15 günde ödenir ve tescile karar verilir. Anlaşma olmazsa keşif ve bilirkişi sürecine geçilir. |
Keşif ve Bilirkişi Raporu | İlk duruşma sonrası ~10-30 gün | Mahkeme, bilirkişi heyetiyle taşınmazın yerinde keşfini yapar. Bilirkişi 15 gün içinde taşınmazın değerini raporla mahkemeye sunar. |
İkinci Duruşma ve Karar | Dava açıldıktan sonra ~3-4 ay | Hâkim, bilirkişi raporu ve tüm delilleri değerlendirerek adil bedeli belirler. Kararda, belirlenen tutarın ödenmesi ve taşınmazın idareye tescili hükme bağlanır. |
Ödeme ve Tescil | Karar duruşması öncesi ve hemen sonrası | İdare, mahkemenin tespit ettiği bedeli karar öncesinde mahkemece belirtilen bankaya yatırır. Ödeme yapıldıktan sonra tapu idaresi, taşınmazı idare adına tescil eder. |
İstinaf/Temyiz (İtiraz) | Karar sonrası 2 hafta içinde istinaf | Taraflar, bedel miktarına ilişkin kararı bölge adliye (istinaf) ve ardından Yargıtay’da temyiz edebilir. Ancak bu itirazlar taşınmazın teslimini ve tescilini durdurmaz; sadece bedel miktarı yönünden incelenir. |
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası basit yargılama usulü kapsamında görülür ve mümkün olan en kısa sürede karara bağlanması amaçlanır. Hüküm açıklandığında tarafların kanun yollarına başvurma hakkı saklıdır: Hem idare hem de malik belirlenen bedel miktarını yeterli bulmazsa istinaf yoluna gidebilir, ardından gerekirse temyiz talep edebilir. Ancak mahkemenin taşınmazın tesciline ilişkin kararı kesin olduğundan, istinaf/temyiz süreçleri devam ederken dahi taşınmaz idare adına tapuya tescil edilir ve kamu hizmetine tahsis edilebilir. Üst mahkeme incelemeleri yalnızca bedelin doğruluğu üzerinde yapılır; eğer bedelde bir düzeltme (artırım veya indirim) söz konusu olursa, fark tutar sonradan ilgilisine ödenir veya geri alınır. Bu düzenlemeler, kamu hizmetinin gecikmemesi ve malikin de mümkün olan en kısa sürede hakkını alması dengesini sağlamayı amaçlar.¹
Kaynak: ¹ Kamulaştırma Bedelinin Belirlenmesi ve Tapu Tescili Davası
Kamulaştırma Bedeli Nasıl Hesaplanır?
Mahkeme, kamulaştırılan taşınmazın bedelini belirlemek için konusunda uzman bilirkişi heyetinden yararlanır. Kamulaştırma bedeli nasıl hesaplanır? sorusunun cevabı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesinde belirtilen kriterlerde gizlidir.
Bilirkişi heyeti, kanunun öngördüğü kriterlere göre taşınmazın değerine etki eden unsurları ayrıntılı biçimde inceler:
- Taşınmazın cinsi: Taşınmazın türü (arsa, tarla, konut, arazi vb.).
- Yüzölçümü: Taşınmazın büyüklüğü (metrekare olarak alanı).
- Konumu: Konumuna dair özellikler (şehir merkezine uzaklığı, yola cephesi, imar durumu gibi faktörler).
- Nitelikleri: Değerine etki eden diğer tüm özellikleri. Örneğin, arazi ise toprağın verimliliği ve yıllık net geliri; arsa ise emsal satış fiyatları; üzerinde yapı varsa yapının yaşı, büyüklüğü ve yıpranma oranı gibi unsurlar.
Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, taşınmazın adil piyasa değerini yansıtan bir bedel ortaya koyar. Mahkeme, bu raporu ve tarafların itirazlarını değerlendirerek hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeline hükmeder. Malik, bilirkişi tespitini düşük buluyorsa, duruşmada kendi görüşlerini ve varsa özel değer tespitlerini sunabilir. Sonuç olarak, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasındaki temel amaç, malikin uğradığı mülkiyet kaybını tam olarak karşılayacak — ne eksik ne de fazla — gerçek değeri tespit etmektir.

Kamulaştırma Bedeli Ne Zaman Ödenir?
Kamulaştırma bedelinin ne zaman ödeneceği, davanın seyrine ve kanuni süreçlere bağlıdır. Genel kural olarak, mahkemenin bedel tespiti kararı verildiğinde idare, belirlenen tutarı hak sahibine ödemek zorundadır. Kanunun 10. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, mahkemenin belirlediği kamulaştırma bedeli, karar kesinleşmeden önce ödenir. Yani ilk derece mahkemesinin hüküm altına aldığı tutar, istinaf ve temyiz süreçleri beklenmeksizin hak sahibine ödenmelidir. Bu sayede taşınmaz malikinin bedeli alabilmek için yıllarca beklemek zorunda kalmasının önüne geçilmiştir.
Pratikte ödeme zamanı, genellikle mahkeme karar duruşmasından hemen öncesine denk gelir. Mahkeme, kararını açıklamadan önce idarenin tespit edilen bedeli yatırdığına dair belgeyi görmek ister. Bu nedenle, karar duruşması günü gelmeden önce idare, mahkemenin belirlediği bankadaki emanet hesaba kamulaştırma bedelini yatırır ve dekontunu dosyaya sunar. Hak sahibi ise ödemenin yapıldığı bilgisini alır almaz parasını çekebilir. Eğer davanın ilk duruşmasında taraflar uzlaşmışsa, mahkemenin verdiği 15 günlük süre sonunda ödeme yapılarak süreç çok daha erken tamamlanmış olur. Sonuç olarak, kamulaştırma davasında bedel ödemesi, mahkemenin değer belirlemesini takiben en kısa süre içinde gerçekleştirilmektedir.
Kanun, kamulaştırma bedelinin nakden ve peşin ödenmesini temel ilke olarak benimsemiştir. Yalnızca Anayasa’nın 46. maddesinde sayılan istisnai durumlarda (örneğin tarım reformu, büyük enerji ve iskân projeleri, yeni ormanların oluşturulması gibi) kamulaştırma bedelinin taksitlerle ödenmesine izin verilir. Bu hallerde dahi taksit süresi en fazla 5 yıl olabilir ve eşit aralıklarla ödenmeyen taksitlere en yüksek yasal faiz uygulanır. Özetle, normal şartlar altında kamulaştırma davasında belirlenen bedel tek seferde ve derhal ödenir.
Kamulaştırma Bedeli Hangi Bankaya Yatar?
Kamulaştırma bedelinin yatırılacağı banka, davaya bakan mahkeme tarafından belirlenir. Uygulamada, taşınmazın bulunduğu yerdeki güvenilir bir kamu bankası ödeme yeri olarak seçilir. Özellikle T.C. Ziraat Bankası gibi yaygın devlet bankaları, kamulaştırma bedellerinin yatırılması için sıkça tercih edilmektedir. Mahkeme kararında, idarenin kamulaştırma bedelini yatıracağı bankanın adı ve şubesi açıkça belirtilir. İdare, karar öncesinde bu belirtilen bankadaki emanet hesaba parayı yatırır.
Hak sahibi açısından bakıldığında, kamulaştırma bedeline nasıl ulaşılır? sorusunun cevabı da bu bankadır. Malik, kendisi için yatırılan bedeli, kimlik belgesiyle belirtilen bankaya müracaat ederek çekebilir. Banka, mahkeme kararına istinaden parayı hak sahibine ödeyecektir. Özetle, kamulaştırma bedeli idare tarafından mahkemenin belirlediği bankaya yatırılır ve hak sahibi de yine aynı bankadan ödemesini alır.
Kamulaştırma Bedeli Mirasçılara Nasıl Ödenir?
Kamulaştırılan bir taşınmazın maliki vefat etmişse veya kamulaştırma süreci devam ederken malikin ölümü söz konusu olursa, ödenecek bedel mirasçılara aktarılır. Bu durumda izlenecek yol, miras hukukunun genel prensiplerine göre belirlenir. Öncelikle, eğer dava açılmadan önce taşınmazın maliki vefat etmişse, idare davayı tüm yasal mirasçılarına karşı açmalıdır. Mahkeme, mirasçıları davada taraf olarak gösterir ve bedel onların hakkı olarak belirlenir. Eğer dava devam ederken malik vefat ederse, mirasçıları davaya dahil edilir ve süreç onlar adına devam eder.
Mahkeme kararı ile belirlenen kamulaştırma bedeli, miras bırakanın mal varlığının bir parçası olarak değerlendirilir. İdare tarafından bankaya yatırılan bedel, mirasçıların payları oranında hak ettikleri tutarı ifade eder. Mirasçılar kamulaştırma bedelini nasıl alır? sorusu bu noktada önem kazanır. Mirasçıların, veraset ilamı (mirasçılık belgesi) almaları ve mahkeme kararında belirtilen bankaya başvurarak kendilerine düşen payı talep etmeleri gerekir. Banka, veraset ilamında belirtilen mirasçılara, hak ettikleri tutarları ayrı ayrı ödeyecektir. Böylece kamulaştırma bedeli, vefat eden malikin yasal mirasçılarına sorunsuz şekilde aktarılmış olur. Birden fazla mirasçı olması durumunda, her mirasçı kendi payına düşen miktarı ayrı ayrı çekebilir. Mirasçılardan biri adına vekil veya temsilci işlem yapacaksa, bankaya noter onaylı vekaletname ibraz edilmesi gerekebilir.
Kamulaştırma Bedeline Faiz İşler mi?
Kamulaştırma sürecinde, malike ödenecek bedelin zamanında ödenmemesi veya yargılamanın uzaması halinde, yasal faiz uygulanması gündeme gelir. Kanuna göre, bedel tespiti ve tescil davası 4 ay içinde sonuçlanmazsa, dört aylık sürenin bitiminden karar tarihine kadar geçen süre için kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilir. Bu faiz, devletin ödeme yükümlülüğünü zamanında yerine getirmemesi durumunda malikin mağduriyetini önlemek amacıyla uygulanır.
Ayrıca, istinaf veya temyiz aşamalarında üst mahkeme kararıyla kamulaştırma bedelinde artış olursa, artan kısım için de faiz işletilir. Örneğin, ilk mahkemenin belirlediği tutar 100 birim ise ve bu tutar ödenmişse, istinaf mahkemesi bedeli 120 birime çıkarırsa ekstra 20 birim için geriye dönük faiz hesaplanır. Faiz oranı, ilgili dönem için geçerli olan yasal faiz oranıdır ve kamulaştırma bedellerinde genellikle adi (kanuni) faiz uygulanır. Sonuç olarak, maliklerin hakları korunmakta; geciken kamulaştırma ödemeleri faiz eklenerek güncellenmektedir. Not: 2024 yılı itibarıyla adi yasal faiz oranı yıllık %24 olarak uygulanmaktadır (bu oran ekonomik koşullara göre değişebilir).
Kamulaştırma Bedeli Nereden Öğrenilir?
Taşınmaz malikleri ve hak sahipleri için kamulaştırma bedelinin miktarını ve ödenip ödenmediğini öğrenmek önemli bir konudur. Kamulaştırma bedeli nereden öğrenilir? sorusunun cevabı, sürecin hangi aşamada olduğuna göre değişir. Eğer kamulaştırma aşamasında tarafınıza resmi yazı veya tebligat geldiyse, bu belgelerde genellikle taşınmazınızın değer tespitiyle ilgili bilgiler yer alır. Örneğin, uzlaşma daveti yazısında idarenin teklif ettiği bedel belirtilir. Dava açılması durumunda, mahkeme tarafından gönderilen dava dilekçesinde veya bilirkişi raporunun tebliğinde taşınmazınız için biçilen değer görülebilir.
Kamulaştırma davası sonuçlandığında, mahkeme kararı size tebliğ edilecektir. Kararda, kamulaştırma bedelinin ne kadar olduğu ve hangi bankaya yatırıldığı açıkça yazar. Dolayısıyla en sağlıklı öğrenme yolu, mahkeme ilamını incelemektir. Bunun yanı sıra, kararda belirtilen bankaya giderek adınıza yatan tutarı sorgulayabilirsiniz. Banka, kimliğiniz ile başvurmanız halinde adınıza emanete yatırılmış kamulaştırma bedeli olup olmadığını size bildirir. E-Devlet üzerinden doğrudan kamulaştırma bedeli sorgulama gibi bir hizmet bulunmamakla birlikte, UYAP Vatandaş Portalı üzerinden davanızın sonucu hakkında bilgi alabilirsiniz. Ayrıca, kamulaştırma işlemini yürüten ilgili kuruma (örneğin Karayolları, DSİ, belediye veya kamulaştırmayı yapan hangi kurum ise) yazılı başvuru yaparak kamulaştırma bedelinin akıbeti hakkında bilgi talep edebilirsiniz. Sonuç olarak, kamulaştırma bedelini öğrenmek için resmi tebligatları takip etmeli, mahkeme kararını okumalı ve gerektiğinde ilgili bankaya başvurmalısınız.
Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davası Ne Kadar Sürer?
Kamulaştırma bedel tespiti davalarının süresi, yargılama sürecindeki iş yüküne ve tarafların tutumuna bağlı olarak değişebilir. Kanun koyucu, bu tür davaların hızlı sonuçlanmasını hedeflemiştir. Nitekim dava açıldıktan sonra ilk duruşmanın 30 gün içinde yapılması ve mümkünse davanın 4 ay içinde bitirilmesi öngörülmüştür. İdeal koşullarda, bilirkişi incelemesi ve takip eden duruşmalarla birlikte bir kamulaştırma davası yaklaşık birkaç ay içerisinde karara çıkabilir.
Ancak uygulamada her dava 4 ayda tamamlanmayabilir. Mahkemelerin yoğunluğu, bilirkişi raporunun gecikmesi veya tarafların itirazları gibi etkenler süreci uzatabilir. Yine de, kamulaştırma davaları genellikle 6-8 ay gibi makul sayılabilecek bir sürede sonuçlanır. Mahkemenin iş yükü, bilirkişi raporlarının zamanında hazırlanması ve tarafların itiraz düzeyi gibi etkenler de sürenin uzamasına yol açabilir. Özellikle büyük şehirlerin mahkemelerinde davaların yoğunluğu, kamulaştırma davalarının 1 yılı aşan sürelere yayılmasına neden olabilir. Daha küçük yerlerde ise süreç nispeten daha çabuk tamamlanabilir. Süreç uzasa bile, yukarıda belirtildiği gibi bedel ödemesi karar kesinleşmeden yapıldığı için malikin mağduriyeti büyük ölçüde engellenir. Eğer taraflar karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurursa, dosyanın bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay’daki incelemesi ekstra birkaç ay ya da yıl alabilir. Bu durumda nihai karar daha geç kesinleşecektir. Özetle, ilk derece mahkemesindeki kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası çoğunlukla birkaç ay ila bir yıl arasında sonuçlanırken, olası kanun yolu süreçleri toplam süreyi uzatabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasını kim açar?
Bu davayı idare (kamulaştırma yapma yetkisi bulunan kamu kurumu) açar. Taşınmazın maliki (yani özel mülk sahibi) bu davada davalı konumundadır ve davayı kendi başına açamaz. İdare, uzlaşma ile satın alamadığı taşınmaz için Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bedel tespiti ve tescil talebiyle dava yoluna gider.
Kamulaştırma davasında masrafları kim öder?
Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında yargılama giderleri ve masraflar kural olarak idareye aittir. Mahkeme harçları, keşif ve bilirkişi ücretleri gibi masrafları davacı konumundaki idare karşılar. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının iç hukukta etkisiyle, taşınmaz malikinin idarenin avukatlık ücretini ödemesine de hükmedilmez. Yani malik, davayı kaybetmiş olsa bile karşı taraf vekâlet ücreti yükümlülüğü altına girmez.
Kamulaştırma bedeline itiraz edilebilir mi?
Evet, taşınmaz maliki mahkeme sürecinde veya karar sonrasında bedelin yetersiz olduğunu düşünüyorsa itiraz edebilir. Dava devam ederken bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi vererek kendi görüşlerini ve ek delillerini sunabilir. Mahkeme karar verdikten sonra ise malik, belirlenen bedelin adil olmadığını düşünüyorsa istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararı inceleyerek bedelde düzeltme yapabilir. Hâlen sonuç alınamazsa, Yargıtay temyiz aşamasında son sözü söyler. Bu süreçlerde bedelin artırılması talep edilebilir. Ancak karara itiraz edilirken, taşınmazın mülkiyeti idareye geçeceğinden itirazlar yalnızca bedel artırımına yönelik olacaktır.
Kamulaştırma davası sırasında taşınmazın kullanımı kime aittir?
Dava devam ederken taşınmazın maliki, mülkiyet hakkına sahiptir ve taşınmazı kullanmaya devam edebilir. Ancak fiilen kullanımı, özellikle acele kamulaştırma gibi durumlar hariç, genellikle maliktedir. Mahkeme karar verip bedel ödenerek tapu idareye geçene kadar mülk sahibi tasarruf hakkını korur. Acele kamulaştırma halinde, mahkeme kararı beklenmeden idare taşınmaza el koyabilir; bu özel durumda bile bedel sonradan tespit edilip ödenir.
İdare kamulaştırma bedel tespiti davasını açmazsa ne olur?
Eğer idare yasal yükümlülüğünü yerine getirmeyip kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasını açmaz ya da geciktirirse, taşınmaz maliki haklarını korumak için yargı yoluna başvurabilir. Bu durum uygulamada kamulaştırmasız el atma olarak adlandırılır. İdarenin fiilen taşınmaza el koyup bedelini ödemediği hallerde, malik Asliye Hukuk Mahkemesi’nde idare aleyhine tazminat davası açabilir. Mahkeme, taşınmazın rayiç değerini belirleyerek malike ödenmesine karar verir. Hatta idare taşınmazı henüz fiilen kullanmıyorsa, malik tapu iptal ve tescil davası yoluyla mülkiyet hakkını korumaya çalışabilir. Sonuç olarak, idarenin dava açmaması maliki çaresiz bırakmaz; hukuk düzeni malike uğradığı zararın giderilmesi için dava hakkı tanımıştır.
Kamulaştırma davasında avukat yardımı gerekli midir?
Kamulaştırma süreci hem teknik detaylar hem de hukuki prosedürler barındırdığı için deneyimli bir gayrimenkul hukuku avukatı ile çalışmak oldukça yararlı olabilir. Bir avukat, uzlaşma görüşmelerinden dava dilekçesinin hazırlanmasına, bilirkişi raporuna itiraz edilmesinden temyiz sürecine kadar her aşamada size rehberlik edebilir. Özellikle kamulaştırma bedelinin düşük tespit edildiğini düşünüyorsanız, uzman bir avukatın etkili itiraz ve kanıt sunumu, bedelin artırılmasında belirleyici rol oynayabilir. Ayrıca, kamulaştırma davalarında usul kurallarının doğru uygulanması ve sürelerin kaçırılmaması için de avukat desteği önem taşır. Sonuç olarak, hak kaybına uğramamak ve en makul bedeli elde edebilmek adına bu alanda uzman bir avukattan profesyonel yardım almanız tavsiye edilir.
Sonuç olarak, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası, malikin mülkiyet hakkını korumak adına, taşınmazın gerçek değerinin belirlenip ödenmesini sağlayan hayati bir süreçtir. Bu süreçte yasal haklarınızı bilmek ve adımlarınızı dikkatle takip etmek büyük önem taşır. Konu karmaşık hukuki detaylar içerebildiğinden, hak kaybına uğramamak için alanında uzman bir kamulaştırma avukatından profesyonel destek almanız faydalı olacaktır. Kamulaştırma konusunda önceden bilgi sahibi olmak ve süreci bilinçli şekilde yürütmek, ileride doğabilecek anlaşmazlıkların önüne geçmenize büyük ölçüde yardımcı olacaktır.