İmar planları, bir bölgedeki arazi kullanımını ve yapılaşmayı belirleyen kritik belgelerdir. Bu planlar, arsa sahipleri, yatırımcılar, şirketler ve bölge sakinleri için mülkiyet haklarından yatırım kararlarına kadar pek çok açıdan önem taşır. Ancak kimi zaman yapılan imar planları hukuka aykırı veya hakkaniyete aykırı olabilir. Böyle durumlarda, imar planına itiraz yolu ve imar planının iptali davası olmak üzere iki temel hukuki yol bulunmaktadır. Bu yazıda, imar planlarına karşı itiraz sürecini ve imar planının iptali davasını kapsamlı şekilde ele alarak teknik detaylarıyla açıklıyoruz. Kullanıcı dostu bir dille hazırlanan bu rehber sayesinde, haklarınızı nasıl savunabileceğinizi ve gereken adımları net bir şekilde öğrenebilirsiniz.

[ez-toc]

İmar Planına İtiraz Yolu 2025

İmar planına itiraz, yeni onaylanmış ve ilan edilmiş bir imar planına karşı, yargı yoluna gitmeden önce idare nezdinde yapılan bir başvurudur. Bir belediye meclisi veya ilgili idare tarafından onaylanan imar planı, genellikle askı ilanı yoluyla halka duyurulur. Bu ilan, ilgili belediyenin belirlediği yerlerde ve internet sitesinde bir ay (30 gün) süreyle asılır. İlgilenen herkes, bu askı süresi içinde plana dair görüş ve itirazlarını sunma hakkına sahiptir.

İtiraz yolu, planın yanlış veya hukuka aykırı olduğunu düşünen bireylerin, sorunu doğrudan idari mercide çözmeye çalıştıkları ilk adımdır. Örneğin, bir arsa sahibi imar planında arazisinin yeşil alan olarak ayrıldığını veya yapılaşma hakkının kısıtlandığını görürse, askı süresi içinde plana itiraz ederek bu durumu düzeltmeyi talep edebilir. İtiraz dilekçesinde, planın hangi kısım veya hükümlerine itiraz edildiği ve kamu yararı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları gibi hangi gerekçelerle hukuka aykırı olduğu açıklanmalıdır.

İmar Planına İtiraz Nasıl Yapılır?

İmar Planına İtiraz Nasıl Yapılır
Avukat Yasemin Aslanbay – İmar Planına İtiraz Nasıl Yapılır?

İmar planına itiraz etmek için izlenebilecek adımlar şöyledir:

  1. Askı ilanını takip edin: Bölgenizde onaylanan imar planları, belediye binası ilan panosunda ve ilgili idarenin web sitesinde 30 gün boyunca askıda ilan edilir. Bu süre içinde planı inceleyerek sizi etkileyen bir düzenleme olup olmadığını tespit edin.
  2. İtiraz dilekçesi hazırlayın: Planın hukuka aykırı veya hatalı olduğunu düşündüğünüz noktalarını belirterek yazılı bir itiraz dilekçesi oluşturun. Dilekçede itirazın gerekçelerini açık ve somut olarak ifade edin (örneğin “parselimin yeşil alan ilan edilmesi mülkiyet hakkımı kısıtlıyor, plan üst ölçekli plana aykırı” gibi). Dilekçede itiraz edenin adı, adresi, T.C. kimlik numarası, itiraz edilen planın adı/onay tarihi ve taşınmaz bilgileri gibi detaylar bulunmalıdır.
  3. Yetkili mercie başvurun: Dilekçenizi, imar planını onaylayan idareye verin. Belediye sınırları içindeki planlar için itiraz dilekçesi ilgili belediye başkanlığına, belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki planlar için valiliğe sunulmalıdır. Başvurunun, askı ilan süresi dolmadan yapılması şarttır.
  4. İdarenin kararını bekleyin: İtirazlar, ilgili belediye meclisi veya valilik tarafından en geç 15 gün içinde incelenir ve karara bağlanır. İtirazınız kabul edilirse, plan üzerinde değişiklik yapılarak sorun düzeltilebilir. İtiraz reddedilirse veya 15 gün içinde cevap verilmezse (zımnen red), bu aşamadan sonra idari itiraz süreci tükenmiş demektir.

İmar planına itiraz yolu, idareye hatayı düzeltme fırsatı vermesi açısından önemlidir ancak uygulamada çoğu zaman itirazlar sonuçsuz kalabilmektedir. Zira itirazı değerlendiren merci, planı onaylayan aynı idaredir ve kendi onayladığı planda değişikliğe gitmek istemeyebilir. Bu nedenle, itirazınız reddedilirse veya sorununuz çözülmezse, hakkınızı mahkeme yoluyla aramanız gerekebilir. Önemli bir nokta; imar planına itiraz etmiş olmanız, sonrasında dava açabilmek için bir zorunluluk değildir. Yani askı süresi içinde itirazda bulunmamış olsanız bile, doğrudan yargı yoluna başvurarak imar planının iptali davası açabilirsiniz.

İmar Planının İptali Davası

İmar planının iptali davası, onaylanıp kesinleşen bir imar planının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla, planın yargı kararıyla iptal edilmesini amaçlayan bir idari dava türüdür. Bu dava, planın hazırlanması veya içeriğinde kanun, yönetmelik, şehircilik ilkeleri ya da kamu yararı yönünden hatalar olduğu durumlarda açılır. İmar planları her ne kadar genel ve düzenleyici işlemler olsa da, bireylerin mülkiyet haklarını ve yaşam çevrelerini doğrudan etkilediği için hukuka uygunluk denetimine tabidir. Aşağıda, imar planı iptal davalarıyla ilgili olarak hangi durumlarda dava açılabilir, kimler açabilir, nerede ve ne kadar sürede açılır gibi soruların yanıtlarını teknik detaylarıyla ele alıyoruz.

Hangi Durumlarda İmar Planı İptal Edilebilir?

Bir imar planının iptali talebi, planın çeşitli hukuk aykırılıklar taşımasına dayanabilir. Mahkemeler, imar planlarının hukuka uygun olup olmadığını değerlendirirken özellikle şu kriterlere bakar:

Yukarıdaki nedenler, bir imar planının yargı tarafından iptal edilmesine yol açabilecek başlıca durumlardır. Dava açacak kişi, planın somut hangi yönlerden hukuksuz olduğunu detaylı şekilde ortaya koymalıdır. Mahkemeler, genellikle konunun teknik yönünü değerlendirmek için şehir plancısı, harita mühendisi gibi bilirkişilerden rapor alır. Bilirkişi raporları, planın bilimsel ve teknik açıdan uygun olup olmadığını ortaya koyarak mahkemeye yol gösterir.¹

Kaynak: ¹ İmar Planının İptali Davası

İmar Planı İptal Davasını Kimler Açabilir?
İmar Planı İptal Davasını Kimler Açabilir?

İmar Planı İptal Davasını Kimler Açabilir?

İmar planlarının iptali davasında dava ehliyeti geçmişe kıyasla oldukça geniş yorumlanmaktadır. Genellikle, imar planından doğrudan etkilenen gerçek veya tüzel kişiler dava açabilir. Buna göre, plan kapsamındaki taşınmazların malikleri veya paydaşları en açık şekilde dava açma hakkına sahiptir. Örneğin, arsası plan değişikliğiyle okul alanına dönüştürülen bir arsa sahibi iptal davası açabilir. Bunun yanı sıra, çıkarı etkilenen komşu parsellere sahip kişiler de menfaat ilişkisini ortaya koyarak dava açabilir.

Bunlarla birlikte, Danıştay kararları doğrultusunda, kamu yararını ilgilendiren konularda meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve ilgili meslek birlikleri de imar planına karşı dava açabilmektedir. Örneğin, şehir plancıları odası veya muhtarlar federasyonu gibi kurumlar, eğer plan kamu yararına aykırı bir durum içeriyorsa iptal talebiyle yargıya başvurabilir. Ancak her durumda, davayı açan tarafın planla meşru, güncel ve kişisel bir menfaat bağlantısı göstermesi gerekmektedir. Sırf o şehirde yaşayan herhangi bir vatandaşın, somut bir etkilenme olmadan dava açması her zaman mümkün olmayabilir; mahkeme dava ehliyetini her olayda ayrı değerlendirir.

İmar Planı İptal Davası Hangi Mahkemede ve Kime Karşı Açılır?

İmar planlarının onaylanması işlemi bir idari işlem olduğundan, bu işlemin iptali talepli davalar idari yargı mercilerine götürülür. Görevli mahkeme, idare mahkemesidir. Yetki bakımından ise, genel olarak dava konusu planın uygulandığı taşınmazların bulunduğu yer idare mahkemesi yetkilidir. Yani imar planı hangi il veya ilçeyi kapsıyorsa, o yerin idare mahkemesinde dava açılmalıdır.

Dava, planı yapan veya onaylayan idareye karşı yöneltilir. Örneğin, planı onaylayan makam belediye meclisi ise, davada hasım (davalı) belediye tüzel kişiliği olacaktır. İl özel idaresi veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gibi farklı bir idare planı onayladıysa, dava doğrudan o idareye karşı açılır. Dilekçede, “davalı” kısmında ilgili idarenin isminin doğru yazılması önemlidir. Yanlış hasım gösterilmesi davanın usulden reddine yol açabilir. Not: Plan bir merkezi idare kuruluşu tarafından (örneğin Bakanlıkça) ülke çapında onaylanmışsa, bu gibi istisnai durumlarda Danıştay ilk derece mahkemesi olarak görev yapabilir. Ancak çoğu imar planı davası, yerel idare mahkemelerinde açılmaktadır.

İmar Planının İptali Davası Açma Süreleri

İdari davalarda, dava açma süresi hak düşürücü olmasa da (yeni düzenlemeler bu konuda esneklik getirmiş olsa da), en sağlıklı yol yasal süreler içinde harekete geçmektir. İmar planı iptal davaları için süre hesaplaması şöyle özetlenebilir:

Son olarak, 3194 sayılı İmar Kanunu’na 2020 yılında eklenen bir hükümle, kesinleşmiş imar planlarına karşı her halde 5 yıl içinde dava açılabilir kuralı getirilmiştir. Bu düzenleme, pratikte 60 günlük süre geçse bile 5 yıllık mutlak zaman aşımı içinde bazı şartlarda dava açılabileceğini göstermektedir. Ancak, en doğru yaklaşım, imar planı askıdan indikten sonra vakit kaybetmeden dava yoluna gitmektir. Sürelerin doğru hesaplanması ve kaçırılmaması, hak kaybı yaşamamak için kritik önemdedir.

Yürütmenin Durdurulması Nedir? Neden Önemli?

İmar planı iptal davası açıldığında, dava konusu plan hukuka aykırı olsa bile, mahkeme son kararını verene kadar yürürlükte kalmaya devam eder. İdari işlemler, yargı kararıyla iptal edilene kadar hukuka uygunluk karinesinden yararlanır. Bu durum, özellikle imar planlarında, telafisi güç sonuçlar doğurabilir. Örneğin, plan yürürlükteyken bir arsa üzerine inşaat izni verilip binalar yükselmeye başlayabilir veya yeşil alan olarak belirlenen bir alan için kamulaştırma işlemleri yürütülebilir. Dava sonunda plan iptal edilse bile, bu süreçte yapılan uygulamalar geri dönülemez haklar doğurabilir.

İşte bu nedenle, imar planının iptali davasıyla birlikte yürütmenin durdurulması (YD) talep etmek çok önemlidir. Yürütmenin durdurulması, mahkemeden davanın sonucunu beklemeden planın uygulanmasını geçici olarak askıya almasını istemektir. Mahkeme, davacının talebi üzerine, eğer planın açıkça hukuka aykırı olduğunu ve uygulanmaya devam etmesi halinde telafisi imkânsız zararlar doğacağını kanaatine varırsa yürütmeyi durdurma kararı verebilir. Bu karar çıktığında, dava sonuçlanana dek imar planı uygulanamaz; yani inşaat ruhsatı verilmesi gibi işlemler durur.

Yürütmeyi durdurma talepli davalarda mahkeme, genellikle birkaç hafta ile birkaç ay içinde bu talebi öncelikli olarak değerlendirir. Mahkemenin YD kararı vermesi halinde, bu karar ilgili idareye tebliğ edilir edilmez plan askıya alınır. YD talebinin reddi durumunda ise plan uygulamaları sürebilir ve dava sonunda lehinize karar çıksa bile bu süre zarfında yapılan inşaatlar veya değişiklikler yüzünden karar etkisiz kalabilir. Bu bakımdan, özellikle büyük proje veya dönüşümler içeren planlara karşı açılan davalarda vakit kaybetmeden ve mutlaka yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmak, hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından hayati önem taşır.

İmar Planı İptal Davasında Harç ve Masraflar

İmar planının iptali için dava açarken belli miktarda mahkeme harcı ve masraflar peşin olarak ödenmelidir. İdari davalar, konu itibarıyla değer talep etmeyen (maddi bir menfaat içermeyen) davalardır; bu nedenle maktu harç tabir edilen sabit bir harç uygulanır. 2025 yılı itibarıyla, idare mahkemesinde iptal davası açmanın başvuru harcı birkaç yüz TL civarındadır (her yıl başında harçlar yeniden değerleme oranına göre güncellenir). Dava dilekçenizi kaydettirirken bu başvuru harcını yatırmanız gerekir.

Başvuru harcının yanı sıra, dava açarken birkaç adet tebligat gideri (davalı idareye ve varsa diğer ilgili taraflara mahkemece gönderilecek tebligatlar için posta masrafı) da mahkeme veznesine avans olarak yatırılır. Yine, eğer dilekçenizde yürütmenin durdurulması talep ediyorsanız, bunun için küçük bir yürütmeyi durdurma harcı ödenmesi gerekir.

Dava devam ederken, mahkeme bilirkişi incelemesi veya keşif yapılmasına karar verirse, bunun masrafları için de davacıdan belirli bir gider avansı istenebilir. Özellikle imar planı davalarında bilirkişi ücreti önemli bir kalem olabilir; mahkeme genelde davayı açan taraftan bu ücreti depo etmesini talep eder (davayı kazandığınız takdirde yargılama gideri kapsamında karşı taraftan tahsil edilir). Son olarak, davayı kaybetmeniz halinde aleyhinize karşı taraf vekalet ücreti takdir edilebileceğini unutmayın. Bu ücret, mahkemece belirlenen ve davalı idare lehine vekalet ücreti tarifesine göre genellikle makul bir miktardır. Özetle, imar planı iptal davası açarken, harçlar ve muhtemel giderler konusunda hazırlıklı olmakta fayda vardır.

Dava Süreci Ne Kadar Sürer ve Sonuçları Nelerdir?

İmar planının iptali davası, diğer idari davalara benzer şekilde yazılı yargılama usulüne tabidir. Dava dilekçenizi verdikten sonra mahkeme, davalı idareden savunma dilekçesi ister. Süreç içinde bilirkişi incelemesi yapılırsa, raporun hazırlanması birkaç ay sürebilir. Tüm deliller toplandıktan sonra mahkeme kararını verir. Türkiye’de idari yargıda bir davanın sonuçlanması, ortalama 1-2 yıl sürebilmektedir. Dava dosyasının yoğunluğu, bilirkişi süresi ve mahkemenin iş yükü gibi etkenler süreyi uzatabilir. Eğer davada yürütmeyi durdurma talebinde bulunmuşsanız, bu talep hakkında karar genellikle dava açıldıktan sonraki 1-3 ay içinde verilir. Yürütmeyi durdurma kararı çıkmışsa, davanın geri kalan süreci devam etse bile plan uygulaması askıda kalacağından, aciliyet arz eden durumlar bir nebze kontrol altına alınmış olur.

İlk derece idare mahkemesi kararını verdikten sonra tarafların itiraz hakları vardır. İmar planı davalarında, mahkeme kararlarına karşı bölge idare mahkemesine (istinaf) ve gerekiyorsa Danıştay’a (temyiz) başvurma imkanı bulunmaktadır. Bu da kesinleşmiş nihai bir hükme ulaşma sürecini uzatabilir. Özellikle büyük ölçekli ve tartışmalı planlarda, nihai kararın kesinleşmesi birkaç yılı bulabilir.

Peki, davayı kazandığınızda ne olur? Mahkeme, imar planının iptaline karar verirse, ilgili plan hukuken ortadan kalkar. Bu durumda genellikle bölgede, iptal edilen planın yerine ya bir önceki plan (eğer daha önce geçerli bir plan varsa) tekrar yürürlüğe girer ya da hiçbir planın olmadığı “plansız” duruma dönülür. İlgili idare, mahkeme kararını uygulamak ve eğer gerekiyorsa yeni bir plan hazırlamak durumundadır. Planın iptali kararı, o plan dayanak alınarak yapılmış bireysel işlemleri de etkileyebilir. Örneğin, plan iptal olunca o plana göre verilmiş inşaat ruhsatları da dayanağını yitireceği için iptal edilebilir. Ancak, çoğu zaman idareler yeni plan yapılana kadar geçici tedbirler alır veya mahkeme kararının gereğini zaman içinde yerine getirir.

Eğer davada yürütmenin durdurulması kararı alınmadan yargılama sürmüşse, bu arada plan kapsamında yapılan uygulamalar “kazanılmış hak” doğurabilir. Örneğin, bir inşaat büyük oranda tamamlanmışsa, plan iptal olsa bile o yapı için özel geçici hükümler getirilebilir. Bu nedenle ideal olan, sürecin başından itibaren hukuki stratejiyi doğru belirleyerek haklarınızı korumaktır. Gerek itiraz aşamasında, gerek dava açarken, usul kurallarına uygun hareket etmek ve tüm delilleri sunmak başarı şansını artırır.

İmar Planının İptali Davası ve İmar Planına İtiraz Yolu Örnek Dava Özeti

Bir örnek olay üzerinden imar planı iptali sürecini somutlaştıralım: Türkiye’nin gelişen bölgelerinden birinde, Belediye Meclisi 2023 yılında yeni bir nazım imar planı onaylar. Bu planla, daha önce konut alanı olan bir mahallenin ortasındaki büyük bir parsel, yeni planda “ticaret ve konut alanı (AVM + rezidans)” olarak değiştirilir. Bu değişiklik, mahallede yaşayan sakinler ve arsa sahipleri için ciddi bir nüfus ve trafik artışı tehdidi oluşturur, ayrıca bölgedeki tek yeşil alanın yapılaşmaya açılması söz konusudur. Plan askıya çıktığında mahalle sakinleri durumu fark ederek belediyeye itiraz dilekçeleri verirler. İtiraz gerekçelerinde, plan değişikliğinin kamu yararına aykırı olduğunu, bölgenin altyapısının bu yoğunluğu kaldıramayacağını ve şehircilik ilkelerine uymadığını vurgularlar. Ancak 15 gün sonunda belediye meclisi itirazları reddeder ve planı aynen kesinleştirir.

Bunun üzerine mahalleden etkilenen bir grup vatandaş, bir arsa sahibi öncülüğünde idare mahkemesinde imar planının iptali davası açar. Dava dilekçesinde, planın hem usul hem de esas yönünden hukuka aykırı olduğu belirtilir: Örneğin, plan değişikliği yapılırken üst ölçekli çevre düzeni planına uyumluluk analizinin yapılmadığı, yeşil alanların azaltılmasının şehircilik ilkelerine aykırı olduğu ve plan notlarında belirsizlikler bulunduğu gibi ayrıntılı gerekçeler sunulur. Davacılar aynı zamanda yürütmenin durdurulması talebinde de bulunur, zira inşaat projesinin hemen başlayabileceği ve yeşil alanın hızla yok edilebileceği endişesi vardır.

Mahkeme, davayı ciddiye alarak alanında uzman üç kişilik bir bilirkişi heyeti atar (şehir plancısı, trafik uzmanı ve inşaat mühendisi). Bilirkişi heyeti mahallinde keşif yapar, planın teknik belgelerini inceler ve bir rapor hazırlar. Rapor sonucunda, plan değişikliğinin şehircilik ilkelerine uygun olmadığı ve bölgeye getirilecek yükün teknik altyapıyla örtüşmediği yönünde tespitler yapılır. Ayrıca davacıların mülkiyet haklarının olumsuz etkileneceği de raporda vurgulanır.

Bilirkişi raporunu değerlendiren idare mahkemesi, yaklaşık 1,5 yıl süren yargılama sonucunda imar planının iptaline karar verir. Gerekçeli kararda, belediyenin plan değişikliğinde kamu yararı ilkesine aykırı davrandığı, planın üst ölçekli planlarla çeliştiği ve alınan meclis kararında teknik gerekçelerin yetersiz olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, davacıların yürütmeyi durdurma talebini de davanın başında kabul ettiğinden, yargılama sürecinde ilgili parselde herhangi bir inşaat başlamamıştır. Karar sonucu, plan hükümsüz kalmış ve parsel yeniden önceki planına (konut alanı) dönmüştür. Belediyenin karara itiraz etme hakkı bulunsa da, yoğun kamuoyu baskısı nedeniyle yeni planı iptal gerekçelerine uygun şekilde revize etmeyi tercih etmiştir. Bu örnek, doğru ve zamanında hukuki müdahalenin, hem bireysel hakları hem de şehir yaşamının dengelerini koruyabileceğini göstermektedir.

Sık Sorulan Sorular

İmar planına itiraz süresi kaç gündür?

İmar planları, onaylandıktan sonra 1 ay (30 gün) süreyle ilan edilir. Bu askı ilanı süresi içinde plana itiraz edilebilir. Dolayısıyla imar planına itiraz süresi, planın askıya çıkarıldığı günden itibaren 30 gündür. Sürenin sonunda yapılan itirazlar idare tarafından dikkate alınmaz, bu yüzden itiraz etmek isteyenlerin bu süreyi kaçırmamaları gerekir.

İmar planına nasıl itiraz edilir?

Öncelikle planın askıya çıktığını öğrenmeniz gerekir (belediye duyuruları ve ilan asılan yerler takip edilmelidir). İtiraz için, planın adı ve onay tarihini belirterek bir dilekçe hazırlayıp planı onaylayan makama vermeniz gerekir. Dilekçede, planın hangi kısımlarına ve ne sebeple itiraz ettiğinizi açıkça anlatmalısınız. Belediye sınırları içindeki planlar için dilekçe belediyeye, belediye dışında kalan yerler için valiliğe verilir. İtirazınızı, askı ilanının 30 günlük süresi içinde yapmayı unutmayın. İdare, dilekçenize 15 gün içinde cevap verecek veya bu sürenin sonunda cevap vermemişse itirazınız zımnen reddedilmiş sayılacaktır.

İmar planının iptali davası hangi mahkemede açılır?

İmar planı iptal davaları, idari yargı kapsamında olduğu için idare mahkemelerinde açılır. Genellikle, planın uygulandığı yer (taşınmazın bulunduğu il/ilçe) idare mahkemesi yetkili olacaktır. Örneğin Ankara’daki bir imar planı için Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açılır. Davalı (hasım) olarak, planı onaylayan idarenin tüzel kişiliği gösterilir (belediye meclisi onayladıysa ilgili belediye, bakanlık onayladıysa ilgili bakanlık gibi). Dava dilekçesini yetkili idare mahkemesine, yasal süreler içinde harcını ödeyerek sunmanız gerekir.

İmar planı iptal davası açma süresi ne kadardır?

İmar planlarının iptali için dava açma süresi çoğu durumda planın kesinleşmesinden itibaren 60 gündür. Bu, genel idari dava açma süresidir. Plan askı ilanından geçmiş ve kesinleşmişse, 60 günlük süre bu kesinleşme tarihiyle başlar. Eğer plan ilanı sırasında itiraz yapıp red cevabı aldıysanız, red cevabının tebliğinden (ya da 15 günlük sürenin dolmasından) itibaren yine 60 gün içinde dava açabilirsiniz. Bazı özel plan türlerinde (örneğin Özelleştirme kapsamındaki planlarda) süre 30 gün olabilmektedir. Ayrıca, yeni yasa değişikliğiyle 5 yıllık mutlak süre içinde dava açma imkânı bulunsa da, en güvenli yöntem 60 günlük yasal sürede davayı başlatmaktır.

İmar planı iptal davası ne kadar sürer?

Bu tür davaların ilk derece mahkemesinde sonuçlanması genellikle 1 ila 2 yıl arasında zaman alır. Davanın karmaşıklığı, bilirkişi incelemesi gerekip gerekmemesi ve mahkemenin iş yükü bu süreyi etkiler. Dava sırasında yürütmeyi durdurma talep ettiyseniz, mahkeme birkaç ay içinde bu talep hakkında karar verir. İlk karardan sonra dosya istinaf ve temyiz süreçlerine giderse, kesin hükme bağlanması birkaç yıl daha alabilir. Yani bütün itiraz yolları tüketilene dek toplam süreç 3-4 yılı bulabilir. Bu nedenle, dava açarken sabırlı olmak ve gerekli durumlarda hızlandırıcı adımlar (örneğin eksik evrak bırakmamak, duruşma talep etmek gibi) atmak önemlidir.

İmar planı iptal edilirse ne olur?

Mahkeme imar planını iptal ederse, o plan hukuken ortadan kalkar. Böylece planla getirilen yeni hükümler geçersiz hale gelir. İptal kararının ardından, genellikle ilgili bölgede eski imar planı (önceki onaylı plan varsa) tekrar yürürlüğe girer. Eğer ortada daha eski bir plan yoksa, bölge plansız duruma düşebilir; bu durumda belediye geçici çözümler üretmeye çalışır veya hızlıca yeni bir plan hazırlar. Planın iptali, o plana dayanarak yapılmış işlemleri de etkiler. Örneğin iptal edilen plan uyarınca verilmiş bir inşaat ruhsatı varsa, idare o ruhsatı da iptal edebilir veya yeni plana göre revize edilmesi gerekebilir. İptal kararı ile birlikte, plan kaynaklı kısıtlamalar (örneğin arsanız imar planında okul alanı olarak gözüktüğü için inşaat yapamıyorsanız) ortadan kalkar. Ancak, bu durum tamamen serbest kaldığınız anlamına gelmez; yeni bir plan yapılana kadar geçici bir belirsizlik süreci olabilir. Sonuç olarak, planın iptali bölgede hukuki bir durum değişikliği yaratır ve idarenin bunu dikkate alarak yeni planlama yapması gerekir.

İmar planı iptal davası için avukat tutmak şart mı?

Kanunen herkes kendi davasını açıp yürütebilir, imar planı iptal davaları için avukat tutmak mecburi değildir. Ancak imar hukuku oldukça teknik ve detaylı bir alan olduğundan, deneyimli bir idare hukuku avukatı ile çalışmak çok büyük avantaj sağlar. Sürelerin hesaplanması, dilekçenin doğru hazırlanması, teknik bilirkişi raporlarına itiraz edilmesi gibi hususlar uzmanlık gerektirebilir. Küçük bir usul hatası davanın kaybedilmesine veya süre haklarının yitirilmesine yol açabilir. Bu nedenle, özellikle dava konusu taşınmazın değeri yüksekse veya plan değişikliği ciddi etki yapıyorsa, bir avukatın desteğiyle hareket etmek hak kaybı riskini minimize edecektir. Bir avukat, hem itiraz sürecinde sizin adınıza başvuruları yapabilir hem de dava sürecinde stratejik adımlar atarak en iyi sonuca ulaşmanıza yardımcı olabilir.

Sonuç: İmar planına itiraz ve imar planının iptali davası, mülkiyet haklarınızı ve yaşadığınız çevreyi korumak için başvurabileceğiniz etkili yollardır. Planların teknik ve hukuki boyutu karmaşık olabileceğinden, bu süreçlerde mümkün olduğunca bilinçli adım atmak önemlidir. Yukarıda aktardığımız bilgiler genel bir bakış sunmakla birlikte, her imar planı ve her taşınmaz kendine özgüdür. Eğer sizin de imar planlarından kaynaklanan bir sorununuz varsa, haklarınızı korumak ve en doğru stratejiyi belirlemek için uzman bir hukukçudan danışmanlık almanız faydalı olacaktır. Unutmayın, zamanında ve doğru adımlarla hareket etmek, hem davayı kazanma şansınızı artırır hem de mülkünüzü ve yatırımınızı güvence altına alır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir